İnternet bağımlılığı tanımı ilk olarak 1996 yılında ortaya atılmıştır. Ancak günümüze kadar internet bağımlılığı kavramı henüz resmi sınıflama sistemleri içerisinde tanımlanmamıştır. Bununla birlikte bu konuda çok sayıda literatür bulunmaktadır. Çalışmalarda internet kullanımına bağlı davranış problemleri; patolojik internet kullanımı, problemli internet kullanımı ve internet bağımlılığı olarak adlandırılmaktadır. İnternet bağımlılığı üzerine yapılan çalışmalarda bir çok komorbid psikiyatrik hastalığın eşlik edebildiği bir fenomen olduğu genel olarak da bir davranışsal bağımlılık olarak tanımlanmaktadır. Bugüne kadar bağımlılık ile kişilik üzerine yapılan çalışmalarda da bazı ortak kişilik özelliklerinin bağımlılığın başlamasında sürmesinde ve tedavisinde önemli rol oynayabileceği bildirilmiştir. Alkol/madde bağımlılığı olanlarda mizaç alt boyutlarından yüksek yenilik arayışı, karakter boyutlarından ise düşük kendi kendini yönetme ve işbirliği yapmanın öne çıktığı söylenebilir. Bir davranışsal bağımlılık olarak tanımlanan internet bağımlılığında yüksek yenilik arayışı, düşük kendi kendini yönetme ve işbirliğinin öne çıktığı söylenebilir. Yenilik arayışının alkol bağımlılığın başlaması sürmesi ve tedavisinde önemli bir faktör olduğu bildiren çalışmalar ile uyumlu olarak bazı çalışmalarda yenilik arayışının internet bağımlılığının belirleyicisi olduğu bildirilmiştir. Düşük kendi kendini yönetme ve işbirliği ise yine bağımlılıkla ilişkilendirilen ve kişilik bozukluğunu belirleyen karakter boyutlarıdır. Özellikle B kümesi kişilik bozuklukları ile ilişkilendirilmiştir. Daha önce alkol/madde bağımlıların da yapılan çalışmalarda olduğu gibi internet bağımlılığı ile ilişkili olduğu bildirilen bu karakter boyutlarının internet bağımlılığı ile negatif korelasyon gösterdiği ve belirleyicisi olduğunu bildiren çalışmalar vardır. Her ne kadar bu kişilik özellikleri internet bağımlılığı ile ilişkilendirilse de bunun bir neden mi sonuç mu olduğunu söylemek zordur. Yinede alkol/madde bağımlılığında olduğu gibi bu kişilik özelliklerinin bu hastaların tanınmasında ve tedavisinde önemli bir rolü olabileceği akılda tutulmalıdır.
İnternet bağımlılığının davranışsal bir bağımlılık olduğunu bildiren çalışmalar olmasına rağmen az sayıda da olsa bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu alt tipi olduğunu bildiren çalışmalarda vardır. Yapılan çalışmalar da internet bağımlılığının dürtüsellik ile ilişkili ve belirleyici olduğu bildirilmiştir. Dolayısı ile bir impuls kontrol güçlüğüne bağlı davranışsal bağımlılık geliştiğini ama bunun daha çok dürtü kontrol bozuklukları alt sınıfında yer almasını gerektiğini söyleyen araştırmacılarda vardır. Bu tartışma halen devam etmekle ile birlikte ister dürtü kontrol bozukluğu ister davranışsal bağımlılık olsun bu hastaların impulsif olduğu ortak bir takım kişilik özelliklerine sahip olduğu ve birçok psikiyatrik komorbid rahatsızlığın eşlik edebileceği söylenebilir. Sonuç olarak bu kişilerin tedavisinin üstlenecek kişilerin kişilik özelliklerini ve impulsif davranışlarını göz önünde bulundurmaları tedavilerinde daha başarılı olunmasını sağlayabilir.
Sonuç olarak dürtüsellik ve bazı kişilik özellikleri, internet bağımlılığı için risk etkeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle ergenlerin ve genç erişkinlerin daha dürtüsel ve yüksek yenilik arayışına sahip olduğu düşünüldüğünde bütün bağımlılıklarda da olduğu gibi internet bağımlılığı için bir risk etkeni olup tedavide mutlaka gözönünde bulundurulmalıdır. İnternet bağımlılığı ile sıklıkla komorbid başka psikiyatrik rahatsızlıkların (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Depresyon, Anksiyete Bozuklukları vb.) sıklıkla birlikte görülebildiği düşünüldüğünde bu konularda uzman bir psikiyatrist tarafından takip ve tedavisinin yapılması gerekir.